Uyumayan Bebekler; Uyku oldukça kompleks bir süreç olup her bireyde farklı olarak değerlendirmesi gereken bir durumdur. Bebekler için veya daha büyük çocuklar için bir genelleme yaparak değerlendirmek uygun değildir. Uyku üzerine yapılan çalışmalar yaşanan coğrafyanın iklimin hatta bir süre sonra kültürün uyku üzerinde etkisi olduğu ve bireylerin bundan etkilendiğini göstermektedir.
Tüm işaretler uykunun bireye özgü bir çerçeve içerisinde kendine has olduğunu gösterse de özelikle bebeğin ilk yaşında aileler çok farklı yöntemler kullanarak bebeklerini uyutmaya çalışmaktadır. Bu yöntemlerin hiçbirine tamamen yanlış diyemeyiz, ancak dikkat edilecek noktalar üzerinde konuşmak daha uygun olacaktır.
Uyumayan Bebekler;
- Sallama ve Emzirme uyumayan bebekler için sıkça kullanılan sallama, emzirme gibi davranışlar bir süre sonra uyku öncesi bir ritüel halini alacağı için dikkat edilmelidir. Aç olan bebek emzirirken uyuyabilir fakat bebek uyusun diye emzirmemelidir. Sallama bebek sakinleşene kadar yapılabilir ancak bebek sakinleşince ritim azaltılmalı hatta durdurulmalıdır.Bebek yatağına tam uyumadan konulmalı, bu şekilde uykuya dalması sağlanmalıdır.
- Gece ağlayan bebek mümkün olduğunca hemen yerinden alınmamalı ve sallanmamalıdır. Bebek geceleri kısa süreler ile uyanırlar, bu uyanmalar saat başı olabilmektedir. Dolayısıyla bebeklerin gecede 6-9 kez kısa uyanıklıklar yaşaması beklenen bir durumdur. Bu dönemde bebekler herhangi bir aracıya (özellikle ebeveynin yanında bulunmasına) ihtiyaç göstermeden kendi kendilerine uyumayı, gece uyandıklarında da tekrar kendi kendilerine uykuya dalmayı öğrenirler. Bebeğin kendi kendini sakinleştirip uykuya dalması öğrenilen bir davranıştır.
- Bebekle aynı odada yatan ebeveynler bebeklerin bu kısa uyanıklık dönemlerine artan duyarlılık gösterip bebeğin tam uyanıklığa geçmesine yol açabilirler. Gelişimsel süreçte kendi kendine uykuya dalma ya da uykuyu sürdürmenin öğrenilememesi çocukluk çağı davranışsal insomnisi olarak tanımladığımız uyku sorununun gerçekleşmesine yol açar
Basit bir yöntem kullanarak uykuya kendi kendine geçiş öğretilebilir
- Bebek ağlamaya başladığında güvenli bir durumda olduğuna emin olduktan sonra ses çıkarmadan yaklaşık 30 sn kadar beklenmeli
- Halen ağlamaya devam ediyorsa kısık sesle konuşulmalı (30 sn kadar)
- Halen ağlamaya devam ediyor ise yüzüne bakarak kısık sesle konuşulmalı (30 sn kadar)
- Halen ağlamaya devam ediyor ise fiziksel temas kurarak (Başını-Göğsünü sevme) beklenmeli (30 sn kadar)
- Daha sonra bebeğin alışık olduğu şekilde uykuya dalmasına yardım edilmelidir.
- Bebeğin yattığı odada küçük, parlak olmayan bir gece lambası olmalı, bebek uyandığında etrafını rahat görebilecek kadar aydınlık olmalıdır.
- Bebeğin yatağına gündüz aşina olduğu, yatağında rahatsız olmasına neden olmayacak sevdiği bir oyuncağı uyku yardımcısı olarak koyabilirsiniz.
Uyumayan Bebekler için bu uygulamayı yapmanın amacı bebeğin bir süre sonra uyandığında kendini güvenli bir ortamda hissetmesi, annenin ihtiyacı olduğu anda yanında olduğunu anlaması ve olumlu bir kalıp oluşturarak kendi kendine tekrar uykuya dalmasını sağlamaktır.
Gece Uykusu;
- 2-3 aylıktan itibaren gece uykusu hakim olmaya başlasa da erişkin dönemdeki uykuya benzer hale gelebilmesi için 1,5-2 yıl geçmesi gerekmektedir. 2-3 aylıktan itibaren gece uykusu hakim olmaya başlar.Gece boyu kesintisiz uyku ise 3-6 ay arasında gece yarısından sabah 5-6’ya kadar kesintisiz uykuyu tarif eder. Bebeklerin %50’si gece boyu kesintisiz uykuyu 6 aylıkken, %90’ı ise 12 aylıkken başarmaktadır. Sağlıklı bebekler genellikle 6 aydan sonra gece beslenmelerine çok sık ihtiyaç göstermezler.
- Yaşamın ikinci 6 ayında deneyimlediği ayrılık endişesi ve yeni kazanılan motor gelişim basamakları (emekleme, ayakta durma, yürüme gibi) nedeniyle uyku gelişiminde gerileme gözlenebilir.
Uykuyu Etkileyen Faktörler;
- Çocuklarda uyku bir çok değişken etkilenir ( oda ısısı, gürültü, ışık, yatağı, uyku pozisyonu, beslenme, kestirme, birlikte uyuma, ebeveyn davranışları, kültür, toplumun değerleri, bağlanma, bebeğin mizacı, annenin ruh sağlığı, beslenmesi, hastalıklar, ilaç kullanımı).
- Bu nedenle uyku davranışı değişken olduğu gibi uyku sorunları da ebeveynlerin beklenti ve algılarından etkilendiği için değişkendir.
- Çocukluk çağında uykusu kötü olanlar (kalitesiz, yetersiz) artmış obezite riskine sahiptir.
- Çalışmalarda dil gelişimi, sosyal yeterlilik ve akademik işlevsellik için etkin uykunun önemi vurgulanmaktadır.
- Özellikle erken çocukluk dönemi uyku sorunlarının çocuk üzerine olumsuz etkilerinin yanı sıra aile işlevselliğini de bozduğu ve ebeveyn ruh sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğu ileri sürülmektedir.
Uyumayan Bebekler için yapılması gerekenler standart bir akış izlemese de dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz
-
Uyku sorunlarına yardımcı yöntemler
Bebek ve çocuklarda en sık karşılaşılan uyku sorunları; uykuya dalmada güçlük ve sık uyanmadır. Uykuya dalmada güçlük 7 ve 9. aylar arasında başlar ve genellikle bebeğin uyuyabilmek için, denge sistemini yoracak uyaranlara ihtiyaç duyması ile ilgilidir; uzun süre sallanmak gibi. Ayrılık korkusunun başladığı 10-12. aylarda uykuya dalma sorunu zirve yapar. 13-18 aylar arasında aşırı hareketlilik ve fazlaca çevresel uyarana maruz kalma, uyku sorunları ile ilişkilidir. 19 ve 24. aydan itibaren uykuya dalma sorunları azalırken, geceleri sık uyanmalar başlar. Buraya kadar olan uyku bozukluklarının ortadan kaldırılması, çok da mümkün olmayan nedenlere bağlıdır. Öte yandan ortamın uygun olmayan ısısı, gürültü ve ışık düzeyi gibi fiziksel ve bebeğin açlık durumunu etkileyen nedenler, müdahale etmesi kolay olan faktörler arasındadır. Dolayısıyla bebeğin uyuduğu ortama ve bakımına dikkat etmelisiniz.**
-
Uykuya direnme
Bebek ve çocuklarda ilk gözlenmesi gereken nokta, çocuğun genel hali ve keyfidir. Eğer çocuk uyumak istemiyor ve huzursuz da görünmüyorsa, bu durum onun henüz uykusunun gelmediği ya da uyumak isteyecek kadar yorulmadığı anlamına gelir. Sabah uyanma saati geç, gün boyunca uyuma sayısı ve süresi fazla ya da gün içinde fiziksel aktivitesi az olması uyumasını geciktirir. Öte yandan çocuk uyumamakta direniyor, huzursuz ve hırçın görünüyorsa; ebeveynden ayrılma korkusu gibi psikolojik nedenler, uyumaya imkan vermeyen soğuk-sıcak, gürültü, fazla ışık gibi çevresel faktörler ya da gaz sancısı, ağrılı enfeksiyonlar, diş çıkarma, reflü ve uyku apnesi gibi pek çok sayıdaki sağlık nedenlerinden biri de düşünülmelidir.**
-
Yatağını mutlaka ayırın
En sık yapılan hata, bebek her ortamda uyumaya alışsın mantığı ile davranmaktır. Ses ve ışık gibi çevresel uyaranların uyku kalitesini ve dolayısıyla çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği unutulmamalıdır. Sık yapılan bir diğer hata, çocuğun ebeveyn ile aynı yatakta uyumasına izin verilmesi durumudur. 3 yaşından sonra bu alışkanlığın devam etmesi; ebeveyn için sınır koyma ve disiplin sağlamada güçlüklere, çocuk için karanlık ve yalnızlıkla baş etme duygusunun gelişiminde aksamaya ve özellikle daha ileri yaşlarda tensel uyarılma gibi çeşitli dürtülerin yaşanmasına yol açabilir.**
-
Uygun ortamı sağlayın
Kaliteli bir uyku için çocuğun uyuduğu odanın; mümkün olduğunca sessiz, karanlığa yakın düzeyde loş ve üşüme ya da terlemeyi önleyecek ısıda olması sağlanmalıdır. Uyku giysilerinin ve örtülerin, çocuğun uyku sırasında rahat hareket etmesini kısıtlayıcı olmamasına dikkat edilmelidir. Çoğu çocukta hafif bir müzik, uyku öncesi masal, sevdiği bir oyuncağın yanında olması gibi uyumaya yardımcı materyaller, çocuktaki kaygıyı azaltarak uykuya geçişi kolaylaştırabilir.**
-
Uyku, çocuğu kanserden korur
İyi uyku; bir çocuğun bedensel, zihinsel ve psikolojik gelişimi için en az iyi beslenme ve hastalıklardan korunması kadar önemlidir. Büyüme hormonunun ve kanserden koruyucu etkileri gösterilmiş olan melatonin maddesinin gece uykusu sırasında salgılandığı bilinir. Uyku; çocuğun sadece gün boyu aşırı hareketle yorulan kaslarını dinlendirdiği bir zaman dilimi değil, ayrıca duyusal ve duygusal uyaranlarla yorulan beynini ve zihnini tazelediği, yeni uyaranlara hazırladığı ve öğrendiklerini kaydettiği bir yenilenme sürecidir.**
-
“Pes ettim” dediğiniz anda!..
Çocuk uykuya dalma ve geçiş esnasında sorun yaşıyorsa, ya fiziksel bir rahatsızlıktan şüphe edilmeli veya mutlaka detaylı bir muayene için çocuk doktoruna başvurulmalıdır. Altta yatan sebepler enfeksiyondan gaz sancısına, diş çıkarmadan nörolojik sorunlara kadar geniş bir dağılım gösterebilir. Uyku sorunu yaratan bedensel bir sebebin bulunamadığı bazı durumlarda çocuğun ailesiyle birlikte psikiyatrik değerlendirme, destek ve tedaviye yönlendirilmesi gerekebilir.**
**İlgili bölümler Uzm Dr Mustafa AKMAN’ın 25/07/2017 tarihli söyleşisindendir