Uyku Bozuklukları

Blog geri dön

Uyku Bozuklukları;

Uyku oldukça kompleks bir olaydır, beyinde gelişme öğrenme ve dikkat süreçlerini birebir etkileyen bir süreçtir. Uyku sırasında beyin aktif süreç yaşar ve beyinde uykunun kontrolü ile ilgili özel bir merkez vardır.

Beyin gelişimi yaşamın ilk yıllarında oldukça hızlıdır ve uyku bu hızlı sürecin yaşandığı dönemde daha da önemli bir hale gelmektedir. Uykunun her birey için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği bilinmektedir. Yaş, Cinsiyet, Coğrafya, Hastalık ve Stres gibi birçok durum uyku üzerinde değişik etkiler yapmaktadır. Normal bir uykunun şu şekilde tanımlanması ”Güne başlarken fiziksel ve ruhsal açıdan hazır hissettiren, dinlendiren uyku normal bir uykudur” oldukça isabetlidir.

Yenidoğan döneminde bebekler günün büyük kısmını uyuyarak geçirir, gece ve gündüz arasında çoğu zaman fark yoktur. Yaklaşık2-3 aydan sonra bebekler ışık ve çevresel uyaranların da etkisi ile gece uykusuna geçmeye başlarlar. Ancak bu süreç uzun bir süreçtir ve anca 2-3 yaş civarında gece uykusu yerleşik hale gelmeye başlar

Tüm yaşlar birlikte düşünüldüğünde uyku bozuklukları davranışsal, Psikolojik, Psikiyatrik, Nörolojik ve Diğer tıbbi nedenlere bağlı oluşan stres ile ortaya çıkıyor olabilir. Uyku bozuklukları öğrenme, dikkat ve hafıza sorunlarına, sinirliliğe, gündüz uykusuzluğuna ve özellikle uzun süren uyku bozukluklarında ruhsal hastalıklara yol açabilmektedir.

SIK GÖRÜLEN UYKU BOZUKLUKLARI

KABUS

Uyku Bozuklukları; Kabus hayatın her döneminde olabilmesine rağmen 3-5 yaş arasında daha sık görülmektedir. Genelde uykunun ikinci yarısında ortaya çıkar. Çocuklarda stresin arttığı dönemlerde daha sık görülür. Çocuklarda şiddet ve korku içeren medya içeriği maruziyeti sonrasında artış gösterebilir. Özel bir tedavisi yoktur, strese neden olan faktörler ortadan kaldırılmalı, medya kullanımı denetlenmelidir. Özellik günümüzde bu tarz içerikler çocuklarımızın karşısına sıkça çıkabilmektedir. Şartlar düzeldiğinde kaybolacağı gibi sonraki dönemlerde tekrar ortaya çıkabilir.

GECE / UYKU TERÖRÜ

Uyku Bozuklukları; Gece terörü genellikle çocuk uyuduktan 2-3 sonra ortaya çıkan bir durumdur. En sık 2-10 yaş aralığında görülür. Çocuk uykudan aniden uyanır ve korku içinde bağırmaya başlar gözleri açık olsa dahi boş bakar. Susturulamayan ve sakinleştirilemeyen bir durumdur. Genelde 1-30 dk kadar sürer. Çocuklar uyandırılmadığı sürece bu durumu hatırlamazlar. Çocuğun uyanma saatine yakın bir zamanda aile tarafından uyandırılması ve bir süre sonra tekrar uyutulması etkili olabilir ancak her zaman için Nöroloji kontrolü önerilir.

UYURGEZERKLİK

Uyku Bozuklukları; Uyurgezerlik uyku bozuklukları içerisinde insanlar tarafından en sık bilinenidir. Çocuklarda yaygın olarak bilinenden daha sık görülmektedir. Görülme sıklığı yaklaşık %14-15 olarak bildirilmektedir. Hastaların uyku sırasında kalkma, gezinme ve bazen tehlikeye yol açacak şekilde hareket ettikleri görülür. En sık 4-8 yaş aralığında görülmektedir. Ergenliğe doğru bu oran azalsa da yetişkin dönemde de görülmektedir. Ev içi güvenlik tedbirleri yanında tıbbi destek alınması önemlidir. Vakit geçirmeden Nöroloji kontrolü önerilmektedir.

UYKUDA PERYODİK HAREKET BOZUKLUĞU

Normalde rüya gördüğümüz sırada solunum ve göz kasları dışında tüm kaslarımız felç halindedir. Bu bireylerde rüya sırasında normal olan bu felç durumu oluşmaz. Ve kişi rüya gördüğü sırada hareket eder.Bu hareketler hasta veya yakınları tarafından, tekmeleme veya sıçrama şeklinde tanımlanabilir. Gecenin ilk yarısında daha sık olur. Ancak huzursuz bacaklar sendromunun aksine, uyanıkken ve istirahat halinde olan bacaklarda rahatsızlık hissi ve sürekli hareket etme isteği yoktur.

Uykuda olan istemsiz hareketler uykuya dalma ve sürdürme güçlüğüne yol açabilir. Bazı hastalar ise uyanmasalar bile derin ve dinlendirici bir uyku uyuyamadıkları için ertesi gün yorgun uyanır veya gün içinde aşırı uykululuk hissederler. Uykusuzluk (insomni) çekenlerin yaklaşık %17’sinde ve gündüz aşırı uykululuğu olanların %11’inde ana neden UPHB’dur. Kronik yorgunluk, dikkat eksikliği, unutkanlık gibi yakınmalara neden olabilir.

UPHB her yaşta görülebilse de daha çok ileri yaşlarda görülür. Altmış beş yaşın üstündeki kişilerin yaklaşık yarısında UPHB olduğu tahmin edilmektedir. Kadınlarda daha sıktır. Kahve tüketimi, stres ve zihinsel bozukluklarla ilişkilidir.

OBSTRÜKTİF UYKU APNESİ

Uyku sırasında kişinin solunumunun tamamen kesilmesine apne, kısmi olarak kesilmesine ise hipopne denir. Beyinden veya solunum yollarından kaynaklanabilir. Uzun süren apnelerde beynin oksijenlenmesi bozulduğundan çok ciddi bir tablodur. Genellikle bu hastalığa sahip bireyler gece uyku sırasında horlama, gündüzleri ise yorgun uyanma ve uykululuk halinden yakınırlar.

  • Horlama: Genellikle aşırı gürültülü ve haftanın en az 3-4 gününde olur.
  • Uyku sırasında başkaları tarafından soluk kesilmelerinin fark edilmesi
  • Uykudan boğulma hissi ile uyanma
  • Yeterince uyunmasına rağmen sabah yorgun uyanma ve gündüz aşırı uykulu olma hali
  • Unutkanlık, dikkat azlığı, sinirlilik
  • Özellikle sabahları olan baş ağrıları ve ağız kuruluğu
  • Uykuda aşırı terleme, sık idrara çıkma
  • Cinsel isteksizlik ve yetersizlik
  • Gastroözefageal reflü

Obstrüktif uyku-apne sendromunun tedavisi hastalığın şiddeti ve diğer birçok göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Ana tedavi yöntemleri ağız içi araçlar, cerrahi tedavi ve CPAP tedavisidir.

HUZURSUZ BACAK SENDROMU

Aynı zamanda Willis-Ekbom hastalığı olarak da bilinen Huzursuz Bacak Sendromu, Akşamları istirahat halinde ortaya çıkan bacaklardaki huzursuzluk, hareket ettirme isteği, ürperme, karıncalanma, yanma, kaşınma veya ağrı ile kendini gösterir. Hafif olanlarında bu huzursuzluk hissi hareket ile ortadan kalkar. Uyku sırasında da bacak hareketleri olur. Bu durum genellikle otururken veya uzanırken akşam veya gece saatlerinde gerçekleşir. Hareket etmek rahatsızlık hissini geçici olarak hafifletir.

Huzursuz bacak sendromu her yaşta başlayabilir ve genellikle ilerleyen yaşla birlikte kötüleşir. Uyku düzeninde müdahale edecek seviyelere ulaştığında günlük aktivitelerde zorlanmaya yol açabilir.

Alınacak birkaç basit kişisel bakım önlemi huzursuz bacak sendromunun semptomlarını hafifletmek için yeterli olabilir. Bununla birlikte daha ağır HBS sorunu olan bireylere yardımcı olabilecek çeşitli ilaçlar mevcuttur.

Huzursuz bacak sendromunun tanısı klinik olarak konulur. Huzursuz bacak sendromu hastalığı çeşitli ilaçlarla kontrol altına alınabilmektedir. Huzursuz bacak sendromu hastalığı için nöroloji ya da psikiyatri bölümünden randevu alabilirsiniz.

NARKOLEPSİ

Narkolepsi, ya da halk arasında bilinen adıyla uyku hastalığı, Çocuk ve ergenlerde genellikle aşırı, kontrol edilemeyen gündüz uykululuğu ile belirti verir. Hastalar beklenmedik zamanlarda konuşurken veya yemek yerken aniden uykuya dalarlar. Narkolepsi mağduru olan bireyler, içinde bulundukları çevresel şartlara uzun süreli uyanık kalmakta güçlük çekerler ve günlük hayatta büyük zorluklar ile karşılaşabilirler.  Bu uykuların süresi saatler sürebilir. İkinci belirtisi güçlü bir duygu yaşandığında (heyecan, üzüntü, mutluluk) veya gülme sırasında oluşan ani kas gücü kaybıdır. ‘Katapleksi’ denilen bu durum çocuklardaki narkolepsi vakalarının % 50 – 70’inde görülür. Katapleksi görülmeden ortaya çıkan narkolepsi türü ise tip 2 narkolepsi olarak bilinir. Narkolepsi tipik olarak bireylerde ilk defa 10 ila 30 yaş arasında görülür. Olguların bir kısmında ise uyku paralizisi ve uykuya geçişte halüsinasyonlar görülebilir. Beyinde uyanıklığı sağlayan sinir hücrelerinin eksikliğinden kaynaklanır. Tanısı için özel uyku testleri ve beyin omurilik sıvısında uyku hücrelerinin ürettiği özel bir maddenin analizi ile netleştirilir. Tedaviden fayda görür.

SİRKADİYEN RİTM ( 24 SAATLİK DÜZEN) İLE İLGİLİ UYKU – UYANIKLIK BOZUKLUKLARI

24 saatlik uyku-uyanıklık döngüsüne “sirkadiyen ritm” denir. Yaşa, cinsiyete, aydınlık – karanlık durumuna, egzersiz durumuna, stres ve hastalıklara göre değişkenlik göstermektedir. Özellikle ergenlerde görülen bir uyku bozukluğudur.  Ergenlerde akademik hayata paralel fizyolojik uyku ihtiyacı artarken, artan sosyal etkinlikler nedeniyle uyku saati düzenlerinde değişiklik olur. Aynı zamanda uykunun başlangıcında salınan melatonin hormonu daha geç saatlerde salınmaya başlar. Tüm bu sebeplerden dolayı ergenlerin sirkadiyen ritminde faz gecikmesi görülür. Bu uyku bozukluğu uzun yolculuklarda ve vardiyalı çalışan işçilerde de görülebilir.

BRUKSİZM

Uykuda diş gıcırdatma durumudur. Her yaşta görülebilir. Çene eklemi ve dişlerde aşınmaya neden olur. Dişlerdeki aşınmanın önlenmesi için kişiye özel ağız içi aparat kullanılması gerekir. Basınç nedeniyle baş ağrısına sebep olabilmektedir. Altta yatan sebeplerin (stres vs) araştırılması ve ortadan kaldırılması önerilir.

Bu gönderiyi paylaş

Blog geri dön