Ek gıda ya geçiş bir bebeğin hayatında önemli çok önemli bir yer tutmaktadır. Ek gıdaya geçiş sürecinde ne çok hızlı hareket etmeli ne de çok yavaş hareket etmelidir. Bu süreçte bebeğin beslenmesinde kademli olarak değişiklik yapmak gerekmektedir. Ek gıdaya başlanma sürecinde anne sütüne devam edilmelidir. Anne sütü yoksa mamaya devam edilmelidir.
6-8 aylık bebekte 2 öğün, 9-11 aylık bir bebekte 3 tamamlayıcı besin öğünü yeterlidir.
12-24 aylık bebeklere bunlara ek olarak 1-2 ara öğün verilebilir. Anne sütü olmayan bebeklerde mümkünse devam sütü verilmeli, mümkün değilse bir öğün daha fazla verlmelidir.
Tamamlayıcı beslenmeye tek çeşit ile başlanmalıdır.
Her yeni gıda teker teker en az 2-3 gün aralıklar ile eklenmelidir.
Etin tamamlayıcı beslenmeye dahil edilmesi geciktirilmemelidir.
Bebekler vejeteryan diyet almamalıdır.
Gıdalara şeker ve tuz ilave edilmemelidir.
Yağ ve kolesterol kısıtlaması yapılmasına gerek yoktur. içeriğine göre çok yüksek enerji bulunan besinler aşırı kiloya neden olabileceğinden verilmemelidir.
Çölyak hastalığı gelişmemesi için gluten içeren buğday, arpa, çavdar gibi tahılları içeren ürünlerin erken verilmemesi (4 aydan önce) veya geç döneme (7 aydan sonra) bırakılmaması gerekmektedir.Bu gıdalar 4-7 ay arasında mutlaka başlanmalıdır.
Sağlıklı bir tamamlayıcı beslenme uygulamasında beş şartın yerine getirilmesi gereklidir.
1-Zamanında beslenme
2-Kaliteli beslenme
3-Yeterli beslenme
4-Güvenli beslenme
5-Keyifli beslenme
Ek gıda başlarken anne sütü kesilmemeli ya da azaltılmamalıdır.
Her öğün miktarı yaklaşık bir çay bardağı (100 ml) kadar olmalıdır.
Ek gıdaya tek çeşit ile başlanmalı, her yeni ek gıda teker teker en az 2-3 gün aralıklar ile eklenmelidir.
Ek gıdalara şeker ve tuz ilave edilmemelidir.
Ek gıdalar bekletilmeden verilmelidir
Tamamlayıcı besinlere başlama yaşı 4 aydan önce olmamalı ve 6,5 aydan sonraya kalmamalıdır.
Tamamlayıcı beslenmeye erken başlamak ileride alerjik ve otoimmün hastalıklara sebep olabilmektedir.
Erken beslemenin aksine geç beslenmede Tip 1 diyabet, çölyak gibi hastalıkların riskinde artışa neden olmaktadır.
6-8 ayda günde 2 öğün ek gıda, 9-12 ayda günde 3 öğün ek gıda verilmelidir.
Tamamlayıcı beslenmede yiyecekler bebeğin yaşına uygun olarak uygun zamanda ve karışımda verilmelidir.
Örneğin tahıllar, baklagiller veya et ile birlikte tüketildiğinde daha faydalı olmaktadır.
Buğday çavdar ve arpa gibi gluten içeren tahılların verilme zamanıda önemlidir. ilk 3 ayda veya yedinci aydan sonra bu gıdaları vermek çölyak hastalığı riskini artırmaktadır.
Tamamlayıcı beslenmenin ideal olması için sebze meyve grubu, et grubu, süt grubu ve tahılların orantılı bir şekilde menüye yerleştirilmesi gereklidir.
Tahılların (örneğin; bulgur ve pirinç pilavı) tek başına kullanılması bebekler için çok uygun değildir.
Tahılların mutlaka bir baklagil ya da etle kombine edilmesi önerilmektedir.
Baklagiller hazırlanmadan önce ıslatılmalıdır.
Dördüncü aydan önce yeşil yapraklı sebzeler verilmemelidir.
Sebze çorbaları geleneksel olarak patates ve havuç ile yapılır, diğer sebzeler daha sonra sıra ile katılır. Daha sonra içerisinde kıyma katılabilir, bu bebeğin pütürlü gıdalara alışmasını sağlayacaktır.
Çorbalar çok geciktirilmeden püre formuna çevrilmelidir.
Püre hazırlarken konserve gıdalar kullanılmamalıdır.
Meyve suyu altı aydan önce verilmemeli, altı aydan sonra ise günde 120-180 ml kadar verilmeli ve evde hazırlanmalıdır.
Tamamlayıcı beslenmede çok kısa sürede; sıvı, yarı sıvı gıdalardan, katı gıdalara geçmek önerilir.
Meyve suyunun meyve pürelerine dönüştürülmesi gereklidir. Çünkü meyvenin posası bağırsak sağlığı için çok önemlidir.
Bebeğin ayına, yaşına göre et katkısıyla başlangıçta bir sebze çorbası, daha sonra bir sebze püresi haline dönüştürülebilir. Sonraki aşamada dolmalar çok uygun bir seçenek olabilir. Bir kabak dolması bebekler için uygun bir tamamlayıcı besindir.
Katı gıdaları daha rahat tüketmeye başladığı dönem, yani dişlerin çıkıp çiğneme hareketlerinin daha rahat yapılmaya başladığı dönemde yumuşak olmak kaydıyla köfteler de bebekler için ideal tamamlayıcı besinler arasında sayılmaktadır.
Anne sütü alan 6 aylık bir bebekte 2 öğün beslenme, 9-11 aylık bir bebekte 3 öğün beslenme yeterlidir, 12-24 aylık bir bebekte gerekirse bunlara 1-2 ara öğün eklenir.
Bebeğin yedinci ayından itibaren çok geç olmamak kaydıyla pütürlü gıdalara başlamak gerekli.
Eğer blender kullanılarak pütürlü gıdalara çok geç başlanırsa, bebek pütürlü gıdaya alışmakta zorluklar çeker ve belki de 3-5 yaşına kadar blenderla beslenmek zorunda kalan bir çocuk haline gelecektir
Bir bebek ilk denemede bir gıdayı beğenmeyebilir, ikinci denemede de beğenmeyebilir ama biliyoruz ki bir bebeğin bir gıdayı kabul etme ihtimali bazen onuncu denemeden sonra başlamaktadır.
O nedenle annelerin sabırlı olması, çok erkenden ‘’benim bebeğim şu gıdayı sevmedi’’ dememesi gerekir.
Yapılan çalışmalar bebeklikte çok fazla sebze tattırılan çocukların ileri yaşamda sebzeyi daha çok seven erişkinler haline dönüştüğünü göstermektedir.
Tamamlayıcı besin mutlaka ve mutlaka kaşıkla yapılmalıdır. Biberonla ek besin verilmez. Özellikle annelerin yaptığı yanlışlardan bir tanesi meyve sularının biberonla bebeklere verilmesidir.
Özellikle hazır çorbalar, hazır pudingler, aslında bebekler için hazırlandığı söylenen ancak bebeklere çok uygun olmayan şeker katkılı çeşitli yoğurtlar ve peynirler bebek beslenmesinde kullanılmamalıdır
Güvenli Tamamlayıcı Beslenme
Ek gıdaya geçerken bebeğin besinlere karşı olan alerjisi ve besinleri yutup yutamayacağı konusunda dikkatli olmak gerekir.
Yumurta, balık, fındık, fıstık ve deniz ürünleri gibi bazı gıdalar diğerlerinden daha alerjiktir.
Alerjik gıda vermemek veya geciktirmek alerji oluşumunu önlemez.
Alerjiden korunmanın bilinen en etkili yöntemi 4-6 ay tek başına anne sütü ile beslenmedir.
Çay ve bitki çayları, şekerli içecekler, konserve gıdalar, hazır çorbalar, hazır meyve suları, şekerli yoğurt ve peynirler, tuzlu gıdalar, biberli gıdalar uygun değildir.
İçindeki toksini nedeni ile bal bir yaştan önce verilmemelidir.
Boğulmaya sebep olabilecek kabuklu kuru yemişler, üzüm, pişmemiş havuç, şeker gibi yuvarlak sert gıdalar bebeklik döneminde verilmemelidir.
Sarı turuncu renkli meyve ve sebzeler günde birden fazla önerilmez. (havuç, mandalina vs)
Salam sosis sucuk gibi katkı maddesi içeren besinlerin bebek beslenmesinde yeri yoktur. (ayrıca nitrat içerirler)
Tüm bunlara dikkat ederken bebeğinize aşırı korumacı yaklaşmamak gerektiğini unutmayalım.
Aşırı korumacı yaklaşım bebeğin gerektiği zamanda alması gereken gıdalardan mahrum bırakabilir, daha kötüsü ilerleyen dönemde bebeğimiz bu gıdaları reddedebilir.
Duyarlı Beslenme
Uygun beslenme alışkanlığının edinilebilmesi için anne-bebek ilişkisinin sağlıklı olması gerekir.
Anne, bebeğin açlık ve tokluk belirtilerini bilmeli, zamanında ve uygun miktarda beslemelidir. Bebeğin beslenme faaliyetine katılımını teşvik etmelidir.
Bebeklerin 9-12 ay civarında el becerileri geliştiği için bu dönemden itibaren bebeğin beslenmeye katılımı desteklenmelidir.
Sadece ne yenildiği önemli değildir, bebeğin nasıl, ne zaman, nerede , kim tarafından beslendiğide çok önemlidir.
Beslenme aynı zamanda sevgi ve öğrenme zamanıdır.
Göz teması kurarak teşvike ederek beslenmelidir.
Sözel veya fiziksel baskı yapmaksızın sabırla ve keyifle beslenmelidir.
Bu beslenme modeline duyarlı beslenme denilmektedir.
Yemek reddedilince aşırı ısrarcı olmadan tekrar tekrar denemek anahtar kuraldır.
Tamamlayıcı Beslenmede Temel Kurallar
Ek gıdaya başlanma sürecinde anne sütüne devam edilmelidir. Anne sütü yoksa mamaya devam edilmelidir.
6-8 aylık bebekte 2 öğün, 9-11 aylık bir bebekte 3 tamamlayıcı besin öğünü yeterlidir.
12-24 aylık bebeklere bunlara ek olarak 1-2 ara öğün verilebilir.
Anne sütü olmayan bebeklerde mümkünse devam sütü verilmeli, mümkün değilse bir öğün daha fazla verlmelidir.
Tamamlayıcı beslenmeye tek çeşit ile başlanmalıdır.
Her yeni ek gıda teker teker en az 2-3 gün aralıklar ile eklenmelidir.
Etin tamamlayıcı beslenmeye dahil edilmesi geciktirilmemelidir.
Bebekler vejeteryan diyet almamalıdır.
Gıdalara şeker ve tuz ilave edilmemelidir.
Yağ ve kolesterol kısıtlaması yapılmasına gerek yoktur. içeriğine göre çok yüksek enerji bulunan besinler aşırı kiloya neden olabileceğinden verilmemelidir.
Çölyak hastalığı gelişmemesi için gluten içeren buğday, arpa, çavdar gibi tahılları içeren ürünlerin erken verilmemesi (4 aydan önce) veya geç döneme (7 aydan sonra) bırakılmaması gerekmektedir.Bu gıdalar 4-7 ay arasında mutlaka başlanmalıdır.